Al Pocino
Uzun süren sinema kariyeri boyunca, Hollywood’un baş aktörlerinden biri olarak görülen Al Pacino, 25 Nisan 1940’ta New York, Doğu Harlem’de dünyaya geldi. Güzel sanatlar Okulu’na giderken 17 yaşında okuldan ayrıldı ve çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Bir yandan da oyunculuk dersleri alan Pacino, zaman zaman çıktığı gösterilerde oyunculuğunu geliştirdi. 1966 yılında ” Actors Studio ” da eğitim için hak kazandı. Daha sonra James Earl Jones ile çalıştığı The Place Creep’de rol aldı. 1967-68 tiyatro sezonunda zalim bir sokak serserisini oynadığı ” The Indian Wants the Bronx ” ile Obie Ödülleri En Iyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. […]
Aşk Her Yerde
İkinci Başlık : Bence Oda Seni Seviyor. Aslında bu yazacagım yazıya en uygun başlık olarak ”Bence Oda Seni Seviyor” cümlesini düşünmüştüm, fakat izledigim filmin isminin bu olması ve bu başlıgı düşünmeme sebebiyet vermesinden dolayı başlık olarak onu sectim. Filmi genel olarak begendim tavsiye edecegim filmler arasına kesinlikle almam fakat orjinallik bakımından diger filmlere göre baya önde. Bu söyleyecegimi yanlış anlamayın zenci insanlara karşı bir anti patim yok ama böyle sarışın cok güzel bir kızın zenci biriyle evlenmesi veya öpüşmesi bana çok garip geliyor. Kenndimi daha kötü hissetmeme neden oluyor :) Filmin konusu her hangi bir ilişkiyi veya bir insanın hayatını anlatmıyordu, çarpışmayı izleyen varsa aranızda [...]
Aşk Gibi Bir Şey
Yaklaşık bir yıldır Filmciye her gittigimden bu yana almaya niyetlenip daha güzel oldugunu düşündügüm filmleri alarak bu geceye kadar almamıştım bu filmi. Filmin adı konun başlıgından da anlaşılabilir ; ”Aşk Gibi Bir Şey” ve son zamanlarda izledigim en güzel aşk filmiydi. Evet aslında son 1 yıl içinde izledigim en güzel aşk filmiydi cümlesini rahatlıkla kullanabilirim. Bu kesin bir sonuc bu yıl aşk adına yapılmış en güzel film. Filmi izlerken tamamen kendimi filme kaptırdım ve ister istemez benim kendi eski dönemlerimde yarım yamalak bıraktıgımı aşk hikayelerini hatırlarttı ve o cız duygusunu yogun şekilde hissettim. Biraz kendime kızdım birazda orada ki asıl erkege ama kızın masum ve [...]
KuşAdası “Yeni Dönem”
Hayatları boyunca insanlar istediklerini istemedikleri şeylerin içerisinde yaparlar. Bir öğlen yemegini istemeden gittikleri işin tam ortasında yaparlar. yani - isteyerek yaptıkları şeyler < istemeden yaptıkları şeyler - olarak matematikselleştirebiliriz. Tatile gidenler tatil boyunca istemedikleri şeyler yapmamak ve istedikleri şeyleri yapmak isterler. Bir süre önce dinlenmek ve İnternetten
Burada Senler Biter
Gecenin karanlıgına sıgınmış yanlızlıgım düşünürken elime dün almış oldugum film gecti. O an başkalarının hayatını yaşamak bana güzel gelebilirdi bende filmi CD-ROOM’a takıp izlemeye koyuldum. Mr. Brooks isimli filmi izlerken kendi hayatımın aslında iyi olabildigini gördüm. Film benim gibi gerilim filminden nefret eden ve izlememek için gayret sarfeden birisi için hayli sinir bozucuydu. Filmi izlerken hiç zevk almadım acıkcası bir çok şeyi tahmin edebildim fakat zevk aldıgım filmler cok kısa sürerken zevk almadıgım bu tarz filmler cok uzun sürüp beni daha fazla etkiledigini anladım. Etkisindeyim ve ben bu etkiyi sevmedim sanırım bir daha bu tarz film izlemeyicem. […]
Yoldaki Kayıp Şuur
Bir süre önce bir kaç arkadaş arabaya atlayıp karadenize doğru gitme kararı aldık. Arabaya bindik yola koyulduk gidecegimiz yol güzargahını belirlemeye başladık. Ankara’nın çıkışından sonra gidecegimiz yer olan Zonguldak’ın Ereğli ilçesine nasıl gidecegimiz hakkında fikirler yürütmeye başladık. Zonguldak işaretlerini izlersek zonguldak’a gidebilecegimizi söyledik ve zonguldak yoluna dogru koyulduk. Gerede’ye geldigimizde bir petrol ofisine girip Kdz. Ereğli’ye nasıl gidecegimizi sordugumuzda bizi tam zıt yönde 1,5 saat gerideki yoldan dönmemiz gerektigini söyledi. Gittigimiz yol gerisince gitmeye başladık. O sırada bir trafik devriyesi bizi durdurdu. Evrakları incelerken arabanın son muayenesinin olmadıgını söylüyor ve ceza yazacagını söyledi. O sırada tabi akşamı karartmamak için polise biraz yıkama yaglama cekmeye başladı [...]
Osmanlı Devleti – Yazı 2
Çok düşündüm çogu zaman sabah oldu ve asla tam bir sonuc bulamadım. Bazı akşamlar o sorunu düşünürken bazı şeylerin gizemini gözdügümü anladım ama asla asıl sorunu kendimi tatmin edecek bir şekilde çözemedim. Acaba Avrupadaki insanlar, Amerikadaki insanlar bizleri nasıl görüyordu, bizi özellikle Avrupa yıllarca Osmanlı medeniyetinin görkemligini ve ihtişamı ile yaşadı niçin gönül bağı kuramamıştı. Bunların kalplerine gidecek yok neydi acaba… […]
Ustabaşı
Sert kışlar ve kurak yazlarla gecen yılların ardından geçen hafta mehmet 18 yaşını doldurmuş ve 19 yaşına basmıştı. Ailesi evlenmesi gerektigi hususunda mehmet’i uyarıyor ve önerilerde bulunuyordu. Mehmet bulundugu cevreye göre yaşadıgı ortamı sorgulama özelligine sahipti en iyiyi isteyen az ile yetinmeyen yapısı onu ortamında sıyırıyordu. Ailesine evlenmek istedigini ama askerden geldikten sonra olacagını söylüyordu. Ciftcilik onun için basit bir işti düşüncelerininde yorulması gerekliydi ama ilk okuldan sonra 2. bir mektebe göndermedi ailesi. Babası okuyupta ne olacaksın tarlamızda çalışsan daha iyi olur derdi. O zamanlarda Almanya diye bir ülkenin işci aldıgını duydu hemen ailesine koştu ve Almanya’ya gitmek istedigini söyledi. Babası bu duruma hiddetle karşı [...]
Asıl Kızın Gözyaşları
Bir süredir bazı sebeplerden ötürü kişisel sitem olan ispanyol.net ‘te yazıları site kullanıcıları ile paylaşamıyordum. Bir şeyler karalama hevesi geldi onda da sitenin kapalı olması hevesimi kırdı bende sevgi forumlarına gelip birşeyler yazayım sonra kişisel siteme aktarırım diye düşündüm. Bu yazıyı yazmaya bir anda karar verdim ve aslında yazıda kullanmak için bir dörtlük düşünmüştüm fakat şu an düşündügüm o dörtlüğün kelimeleri aklıma gelmiyor. […]
Hepinizi Bensizlige Gömüyorum.
Seçimlerden kısa süre sonra yazdıgım bir yazıyı geçenlerde taslakları kontrol ederken buldum. Sizlerle paylaşayım istedim. O dönemlerde Baba filmini sanırım yeni izlemişim ve Baba filmi etkisindeyim hala yazıdan baya belli oluyor. 1 yıl önceki ben için yazının devamını okuyabilirsiniz. […]
Alo Kimi Aradım
O ıssız adada yaşamayı düşünüp o adayı keşfeden aranızda varsa lütfen bana o adanın adresini versin. Bu zaman benim yaşamam gerektigini düşündügüm zaman degil sanırım dünyaya çok geç gelmişim, düzensiz. Kızacak şey ararken bir anda kendimi gördüm baya bagırıp çağırdım kendime kızma kararı aldım ve buldum ki benden başka her şey normal, her şey yerli yerinde sadece ben, ben yersiz. Cevredeki yaşanılası şeyler yada mecbur yaşanması icap eden şeyler sanırım gereksiz. Hayatta kısaca çok fazla şey önemsiz. […]
Kayıp Göç
Kayıp GöçGelecek Olan Sevgiliye…Ona dokunmak, öpmek, bakmak ve yıllardır özlemini duyduğum içten bir şekilde sımsıkı sarılmak isterdim. Gelecek olanadır bu şiir “Acılıyanım†seviyorum seni. Bekliyorum… […]
Gözlüklerde Ağlar
Hayatın cıkmazındaki insalar yaşamlarını mutlulugu arayarak telef ederler. Mutlu bir emeklilik için 7 yaşından 60 yaşına kadar calışır ve cabalarlar. Ancak mutlulugu ansal şeylerde degil gelecege etki yapan eylemlerde görürler. Aynı Poker oynayan bir gencin iyi bir elin umudu ile kötü elleri oynaması gibi insanlar mutlu bir emeklilik için calışırlar. Hiç bir toplum arasında fark yoktur ve hiç bir insan arasındada fark yoktur. Kimse dünyaya gelirken hangi milletten olmak istedigi sorulmamıştır. Kendi babamızında babası olma ihtimalimizin olması anımsanmıyacak kadar ihtimali olan birşey. Bir degişik bakış acısından kendi babanız cocugunuz olabilirdi veya anneniz kızını olabilirdi. Her insan ilk etapta kendine olan sorumluluklarından sorumludur daha sonra cevresine [...]
Düşler ve Koşabilmek
Ben dün hiç hata yapmadım diye bilen varmı aranızda? En azından ben hayatımda 1 gün boyunca hata hiç yapmadım diye bilen tahminen yoktur. Ünlü filozoflardan Orhan gencebay’ın da dedigi gibi hatasız kul olmaz. İnsanlar hataları ile güzeldir. Allah katında da yapılan bir hata yüzünden eger cok fazla üzülür ve af dilenirse hata karşısında alınan “x†derecede ki bir günaha karşılık Allah hata yapmış insana “xy†derecesinde sevap verebilir. İnsanların yapmış oldugu bazı hatalar vardır ki ancak hata karşısında dieti ödedikten sonra anlaşılır. İnsanlar hatalarına karşılık diet öderler ve kendilerini hata yapmamış durumlarından daha gülcü bulurlar. Ancak hatalar insanları güclendirir ve acı bilgelige giden gizli kapıdır. [...]
Bir Devlet Ütopyası – Aile
Bir süre önce â€Bir Devlet Ütopyası†yazım ile düşüncelerimdeki devlet ve devlet içerisindeki kurumlar hakkında fikirlerimi yazmıştım. Girişini yapmış oldugum yazı dizisinde devlet’in en kücük yapı taşı olan aile kurumunun en ideal şekilde olması için gerekli olan düşüncelerimi yazagım. Bu yazıdaki hiç bir kuram denenme yanılma ile yapılmamış ve kimseden esinlenilmemiştir. Tamamen benim düşüncelerimden oluşan bilgilerdir, rahatsızlık ve tasvip etmediginiz noktaları kendinize saklamanızı isterim. Aile yetiştirmesi konusunda bir film projem’de var, fakat sadece konu aklımda var daha yazmayı düşündügüm film senaryosunun izleyen insanlara aşılayacagı felsefeyi tam anlamı ile bulmuş degilim. […]
İyi Yolculuklar
Ayrlık ve iyi kelimesi bana düşünmeyi öğrendigimden beri abest gelmiştir. İyi geceler bir ayrılık sözcügü ve içinde iyi geciyor ne demek bu şimdi yani bensiz olan gece iyi olsun demek mi nedir. Ayrılıkları sevmiyorum özellikle iyi olan ayrılıkları hiç sevmiyorum. Biraz önce izlemiş oldugum film zaten bana cok sert bir döner tekme attı ve hayli şaşırttı beni. Ben filmin gidiş hattını tahmin etmiş olmanın verdigi mutlulukla devamını merak etmeden izledigim film, beni şaşırtmayı başardı. Aslında merak ettiklerimin zıttında pek bir şey katılarını söylemem fakat yarım bırakarak filmi bitirmeleri beni cıldırtmaya yetti. Halbuki ben filmi izlerken kız ve erkegin kavuşmasını hayal etmiştim, lanet olsun neden mutsuz [...]
Özenilen, Özenti İnsan
Haber dünyasının kapısını ekonomi ile acıp magazin dünyası ile bir haşim ve sinirle kapadım. Hata yapanların en affedemedigim noktalarından olan magazin dünyası hataları yine beni gıcık etmeyi başardı. Allah vergisi et parcası ile ün salan bu insanların salak ve aptalca yaptıkları haraketlerin düşünebilen insanlara nasıl yansıdıgı konusunda hiç bir fikir sahibi degiller. Öğrenme yöntemleri dahilinde kişilik belirlenmesi konusunda en populer dallardan olan ”model alarak öğrenme” kuramının en büyük kolu olan. Hayran olunan sanatcı hal haraket mimik ve konuşma uslubu almasıdır. Ülkemizde maalesef medya’nın para hırsından dolayı kişilik sorunları oluşan bir cok birey bulunmakta. Kendi hayatını kurtlar vadisine benzeten azımsanmıyacak kadar insan vardır. […]
Gül Yolcusu
Biraz önce İstanbul’dan yola cıkıp kendi kaptanlıgımı yaptıgım eve dogru yolculuga başladım. İstanbul’a bu gidişimde insanların ne kadar gereksiz şeylere düşkün oldugunu yine ve yeniden gördüm, beklenen bir sonuctu aslında. Bu gidişimde İstanbulda çok şeyler kaybettim özellikle arasırada olsa beni terk eden ama büyük oranda bende duran birşeyler birilerinde kaldı. Umarım şu anki ruh halimi koruyabilmek için gerekli konum ve ortam olur ve ben sevmiş oldugum bu ”yoklugu” uzun süre koruyabileyim. Benden önce gelen insanların zamana isim verme calışmalarıyla çeşitli isimler verilen günler şu an için bana pek birşey ifade etmiyor. Benim miladım 3 gün önce idi yani 24.05.2007 tarihi cuma günü benim miladım. Bugun [...]
İstanbul’un Oksijenini Bitirme Girişimim
Biraz önce uzun uzun yazmıştım sonra birden durdum ve baktım yazılanlara sonra o kadar yazıyı düşünmeden sildim. Bu yazıda İstanbul evet, yazının konusu İstanbul’u İstanbul yapan şey Ayrılık. Ayrılıklar şehri İstanbul’da gecen sürelerde İstanbul’un oksijenini bitirme girişiminde itiraf etmem gerekirse bulundum. Fakat üzülerek söylemem gerekirse başarısız oldum sanırım tam anlamı ile konsantre olamamış durumdaydım. İnsanlar bazen karşısındaki insanların düşünme gücünü kücümseyebiliyor. Mesela farzediyorum bir sevgiliniz var ve siz terk edileceginizi anladıgınızda ayrıldıgınızda sizin karşınıza degişik boyutlarda o mevzuyu koyabilirler. Bu konu biraz komplex fazla deşmemem gerek zaten mevzuya da dalmıyorum. Şimdi mevzu bahis konu bugun otobuste gelirken bir haber dikkatimi cekti evrim teorisi ile alakalı. [...]