Karaelmas Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Gözlem Raporu
2009 – 2010 Eğitim Öğretim Yılı – Tahir Dinç 2009310401001

Gözleme dayalı bu raporda sınıf içerisinde ve dışarısında öğrencilerin hal ve hareketlerine dayalı genel yapıyı incelemektedir. Rapor içerisinde teoriler ve önerilerde bulunmaktadır. Kdz. Ereğli Erdem İlköğretim okulunda ve Cumhuriyet İlköğretim okullarında gözlem gerçekleştirme fırsatı edindim.
Bu zamana kadar çok yakın olmadığım eğitim alanına uzun zaman sonra tekrar yakınlaşma çalışmam diyebiliriz. İlk sınıftaki stajımdan bu yana gelişen sistemi de çok yakından izleme fırsatı edindim. Şimdiki eğitim sisteminin davranış temeline dayanması her zaman savunduğum “Bir Devlet Ütopyası” (1*) yazımda bahsi geçen eğitim modeline uygundur. Kendi yazı serim olan Devlet Ütopyası yazısında aile fertlerinin de eğitim sistemi içerisinde direk yer alması gerekliliğini de savundum.
Kendi yazı serimde yıllar önce bahsettiğim sigara konusunun hala çözülmemiş hatta daha fazla büyük sorun teşkil etmiş olduğunu gördüm. Sigara yasağından önce sigara içmek için öğretmenler, öğretmen odasını kullanmaktaydı. Şimdilerde ise okulun hemen çıkış kapısının kullanmakta ve tüm öğrencilerin görebilecekleri şekilde sigaralarını içmektedir. Öğretmenini örnek alan öğrenci neden sigara konusunda da öğretmenini örnek almasın?
Eğitim sistemi kendisini yenileme gayretine girmiş, dünyada ki en işlevsel eğitim mantığıyla ülkemize özel durumlarla entegre edilme durumu yaşanmaktadır. Elbette her şeyin daha iyi olabileceğini bildiğimizden dolayı, daha iyi için uğraşmaktayız. İlk okuma yazmada da “Ses Temelli Öğretim” metodu ezberi bozmuş, yeni neslin ezbere dayalı öğrenmesini yıkmayı arzulamıştır. Yaklaşık 5 yıl önce düşüncelerimi aktarmış olduğum bir yazı da eğitimin en etkilisinin yaparak, davranarak öğretmek olduğunu hatırlıyorum.
Elbette eğitim sisteminde en doğru yol veya yöntem herkesi tamamen kapsamaz. Tam tersi en kötü yöntem de tüm herkesi kapsamamaktadır. Bazıları için her zaman yöntem zayıf olacak ve mutlaka öğrenemeyen öğrenci bulunacaktır. Bunun için ailelere çoklu zeka yöntemini de içine alan, günümüz eğitim metotlarıyla da uygun yöntemlerle öğrencilerine yardımcı olmaları istenebilir.
Kısaca öğretim metodunun yanı sıra ailenin de eğitim içerisinde aktif olarak rol alması gereklidir. Bu konuda ailelerinde mutlaka üslup ve yöntem olarak öğretmen ile aktif olarak haberleşiyor ve fikir birliği ediyor olması gereklidir. Gözlem sırasında son sırada otururken bir ön sırada oturan bal küpü tatlı bir öğrencinin “-ödevlerimi yapmadığım zaman babam beni dövüyor” demesi hayli ilginç bir an olup fazlasıyla dikkatimi çekmişti. Velinin öğrenciyi motive edebilmek için uyguladığı metodu analiz etme fırsatı da bulmuştum. Durumun üzerine gitme kararı verdim. Sonuçta gözlem için oradaydım ve elimde orijinal bir durum söz konusuydu. Bir çok başarı sorusu da gözlemlemem içinde beni bekliyordu. Elbette bizim zamanımızda da durum çok farklı değildi. Kendi öğrenci olduğum dönemleri hatırlıyorum, ödev yapması ne kadar zordu. İnsanların severek yaptıkları ödevlerin neler olduğunu analiz etmek ve bu severek yaptıkları ödevler arasına öğrenilmesi gereken ödevleri de entegre etmek gereklidir.
Şimdi aslında konuyu çok fazla dağıtmak istemiyorum. O gözlemimden bahsetmeye devam edeyim. Öğrenci ödevlerini yeterince başarılı yaptığını belirtmek zor. Fakat ödevini yapması konusunda fazlasıyla konsantre olduğunu da görmekteydim. Onun için önemli olan öğrenmek veya öğrenmenin faydası değildi, sadece önemli olan kendisinden ne isteniyorsa onu yapmaktı. Kesinlikle ödevlerini kaçırmayacağına emindim. Kendisi ile sohbetimin devam etmesini istedim. Nitekim çocuklarla konuşması gerçekten çok zevkli. Kendisine ödevlerini yapıyor musun artık diye sordum. Öğrenci ödevlerini artık hiç kaçırmadığınıda belirtti. Cevap beklediğim bir cevaptı ve benim içinde aklımda kalan anlar olarak kaldı.
Öğrencilerin 1. Sınıf olanları ne kadar tatlı ve öğrenmeye açlardı. İlk öğretimin ilk dönemlerinde okulda ki en önemli öğretilecek konuda öğrencilerin sosyalliği öğrenmesidir. Bu konuda birinci sınıf öğrencilerinde ki en önemli 3 olgu içerisinde ki yapı taşımdan da birisidir.
Gözlemlerimde öğretmenin 30 yıllık bir öğretmen olmasına rağmen günümüz öğretim metotlarına göre öğretim yapmasıydı. Muhtemelen öğretmen olsa da öğrencilik hala kendisi için devam ediyordu. Kendiside günümüz öğretim metotlarını başarıyla gerçekleştirmekteydi.
Gözlemlerim sırasında birde başarısız öğrenci hakkında bir şeyler eklemek istiyorum. Aslında bende bu zamana kadar ezber ve her hangi bir mantık içermeyen derslerde genelde başarısız oldum. Fakat gözlemlerimde bulunduğum bu başarısız öğrencide genel bir başarısızlık söz konusuydu. El kasları gelişmediği gibi konu ve kurgular karşısında da her hangi bir mantıkta geliştiremiyordu. Sınıf öğretmeni yardımcı olmam ve bir teoremde bulunmam amacıyla bir günümü ilgili öğrenciye ayırmamı da istemişti. Analizlerim sonucunda kendisinde zaten kişisel sorunlar olduğunu anlamış ve bu konunun uzmanlarına yönlendirilmesi gerektiğini fark etmiştim. İlgili öğrenci hakkında bir sonraki gün gerekli görüşmeyi yaptığımızda el kaslarıyla başlayan cümlemi tamamlatmadan öğretmen, öğrencinin problemlerinin olduğunu söyledi.
Hayat Bağımın Müdürü eski Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı sevgili abim Burhan Bey’e durumu ileterek kendisinden fikir almayı da ihmal etmedim. 1 günümü harcamama rağmen hala düz çizgi çizdirmeyi de başaramamıştım. Konuyla ilgili kişilerin ilgilenmesi, bizlere fikir vermesi veya kendilerinin yapması gerekeni yapmalılardı.

1* https://www.ispanyol.net/bir-devlet-utopyasi-aile/ (Yazım dili çok kötüdür)
Tahir Dinç

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 70

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…