Uzun gelen ayların ardından son 1 hafta kalmasıyla arkamıza baktığımızda “ne çabuk geçti” dediğimiz askerliğin son anlarını yaşıyoruz. Benliğimizi derinden etkileyen “asker olmak kavramı” yakın zamanda son bulacak. Elbette kazanımları hayatımızın da geri kalanında son bulmayacak ve bir artı olarak bizde duracak.
Öncelikle Atatürk‘ün okuduğu Harbiye‘de askerlik yapmanın gururunu her daim hissedeceğim.
Harbiye’de içerisinden bir ulus çıkartacak donanımda bireylerin yetiştiğini görmek, onlarla aynı ortamı paylaşmak mutluluğu da içerisindeyim. İlk günlerde ne kadar zorlandıysam bugün bu zor askerlik yolculuğumun son 1 haftasını yaşamanın gururu içerisindeyim. Elbette daha nice devlet dostu bu yollardan gelip geçecek. Sıra bizde diyecek ve bulunduğu kuruma bir katkı sağlamaya çalışacak. Askerlikte şu çok net anlaşılır bir şey ki “kendini her daim geliştirme” üzerine kurulu bir durumda. Kendisini farklı farklı alanlarda geliştirmiş komutanlarla ve farklı farklı mesleklere sahip asttegmenlerle devriye denilen bir olgu üzerine kurulu yapıda.
Örneğin mevcut bir silahlığa gelen devriyelerden birisi elektirik mühendisi bir astegmenken diğeri doktor olan binbaşı olabiliyor. Bu farklı farklı bakış açılarının etkileriyle kendi kendine gelişen bir askeriye mevcut. Hiç birşey stabil kalmamak üzerine kuruludur. Bu durumda askeriyenin işleyen iç işlerinde gereksinimlerini karşılamasını sabit kalmamasını da sağlıyor.
Okul, birlik, bölük ve manga komutanlarımızın görev bilinçlerine de şahit oldum. Her biri aile hayatlarından gerçek fedakarlıklar gösteriyorlar. Güzel ülkemiz, güzel insanlarla daha bir güzel oluyor. Özellikle sıkıntılı bir anınızda gelen güzel bir tebessüm ise.
Emniyet Muhafız Bölüğü
Kendi askerlik yaptığım bölük olmasından dolayı benim için elbette özel bir yere sahip. İçerisinde nice değerli insanlar barındırıyor ve barındıracak. Kara Harp Okulu içinde Lojistik Destek Birliği’nde ki bölükler arasında en zahmetli görevlerde yine bu bölük içerisinde olduğunu söylemek zor olmazdı. Personel sayısı olarak 200 altına düşmemesi de gereken bir bölük olarak duruyor. Çünkü; bölük üzerindeki iş yükü belli.
Bu zor görevlerin bulunduğu bölükte yönetiminde kolay olduğu söylenemez. Nitekim her kademedeki komutanlarımız da yüksek bir enerji sarfediyorlar. Çünkü kaliteli görev hizmeti, iyi bir eğitim ve iyi bir spor hafta içi her gün yapılan rutin işlerden. Tam donanımlı Emniyet Muhafız askeri için tüm bildiklerini kullandıklarını düşünüyorum. Bölük içerisindeki görevler arasında zahmet farkları tahminler üzerine çıkmaktadır. Yine bir birinden farklı yüzlerce insanı görev bilinci ile bürümek tek düze çalışma prensibi ile olacak işler değil. Kendini daimi geliştirme isteyen ki bundan 10 yıl önceki 20 yaş insan profili ile günümüz 20 yaş profili tamamen farklı. Bu sebepten çalışma prensibini değiştirip, geliştiren sistemler başarılı yönetimler oluştururlar.
Basit insanlar karşısında basit düşünün, büyük insanlar içinse büyük düşünün.
Tahir Dinç
Ben burada başarılı, adil, insiyatif alan ve çözüm arayan yönetim anlayışından dolayı kendi bölüğümün komutanı “Üstteğmen Onul Güldü” Komutanımıza özel bir teşekkür etmek istiyorum. Gelecek yıllarda bir gün kendilerinin çok daha üst makamlarda gördüğümüzde bizlerde “bizim komutanımızdı” diyerek gurur duyarız temennisindeyim. Bölük komutanımız hakkında özel teşekkürü özellikle gitmeden bir kaç gün önceye bıraktım. Bir komutanda olması gereken en temel özellik hızlı karar alıp, uygulama kendilerinde mevcut. Bu durum yine okul komutanımız “Tümgeneral İzzet Çetingöz” komutanımızda da kesişen bir özellik.
Askerlik içerisinde geçirdiğimiz zor, güzel, keyifli, yoğun, uykusuz, heyecanlı, tebessümlü, çarpılma korkulu ve nice farklı farklı duygulu günler için Kara Harp Okulu’na teşekkür ederim. Yine manga komutanlarımız “P. Uzm Çvş Kamuran Kılıç ve P. Uzm. Çvş. Sezai İşcan” için özel teşekkürler. Kendi mangamızda geçirdiğimiz başarılı günler unutulmaz anlar olarak hatıralarımızda yer alacaklar.
Askerlik sonrası için yol alma vakti çoktan geldi gibi görünüyor.