Henüz 14 yaşındayken ilk İnternet Cafe ziyaretimde ilk Bilgisayar ile tanışma anımda yanımdaki sınıf arkadaşım Harun Özkişi ‘ye gelecekte Bilgisayar ile ilgili bir iş yapacağım demiştim. İlk kendi sitemi tasarlayıp yayınlamam ise çoktan 16 yaşını bulmuştu.
Aslında işin temelinde bir noktada dünyanın geleceğinde Bilgisayar / İnternet kombinasyonunda bir düzen olacağını biliyordum. Bu alanda var olmalıydım ve sektörler belirlemeliydim.
- Hata – SEKTÖRSÜZLÜK VE MESLEK BELİRSİZLİĞİ
Bilgisayar doğası gereği göz ve duyusal işlevlik isteyen bir yapıdaydı. Duyma sistemimiz boştu, TV seyredilemez ama Radyo dinlenebilirdi. Kardelen.com ile başlayan yolculuk Kardelen FM‘e evrimleşmiş, Kardelenfm.com olarak yayına girmişti. Türkçe her hangi bir kaynağın olmadığı dönemlerde Kanada’dan İngilizce iletişime geçmiş ve ilk Türkçe Online Radyo‘yu açmıştım.
Aynı anda onbinlerce kişi radyoyu dinliyor, yüzbinlerce ziyaret çekiyor fakat; gelir kaynağı sıfırdı. İnternet reklamcılığı bilinmez bir yokluktu.
Farklı kazanç getiren bir sektör gerekliydi.
Turizm?
Neden olmasın. Türkiye turizm ülkesiydi. Yaş ise çoktan 19 olmuştu. Google Directory editörüydüm ve TÜRSAB belgesi ise henüz 2,500 TL‘ydi. Henüz İnternet’in bomboş olduğu dönemlerde Türkçe Türkiye Turu anlamına gelen Turkey Tour ismini almıştım bile. İsim çok iyiydi ve hedefimde Türkiye’de başarı sağlayıp yurtdışına odaklanacağım diyordum. Turkey Tour hayali ve iç piyasada güçlü varlığını sağlamak için Türkçe 3 adet tatil sitesi ise çoktan açmıştım. Yaklaşık 10 yıl boyunca Google’de “Tatil” aramasında ilk 7 sırada duracak günlük ortalama 15.000 ziyaretçi ortalaması ile gidecek Tatilde.org ‘da bu çalışmalara dahil olmuştu.
Turizmde var olmak için öncelikle MADDİ GÜÇ gerektiğini işin içindeyken anlamıştım. Web bilgisi ve web alt yapısı ne kadar iyi olursa olsun turizmde var olmak çok zor. Ekstra bir çok sektörde dahi bulundum ama günümüze kadar turizmde varlık çalışmam isim, firma değişikliği yaşasa da asla bitmeden devam etti. Fakat, dal kırılmıştır bir kere, tekrar tam anlamıyla 2015 yılından sonra turizmde canlı bir varlık akışı sağlayamadım.
Arama Motoru Açmak mı?
Bu da neden olmasın? Bu bir dönemin çılgınlığıydı. Bu çılgınlığa ise henüz 21 yaşlarımda yakalanmıştım. Google henüz pazar veya tüm pazarlar liderliğini almamış, tüm arama motorları arasında sıkı rekabet olan bir dönemdi. Mynet ise arama motoru olarak iç piyasa da ben varım diyebiliyordu. Ulusal anlamda ise Alta Vista ila Yahoo Search muhteşem gidiyordu. Tüm arama motorlarının temelinde Dmoz.org yer alıyordu ve bende o dönemlerde editörüydüm.
Bu çılgınlığa katılmamak mümkün değildi.
ASP dilinde bir çalışmayla katılmıştım. 100.000 üstü başvuru vardı ve her gün bir noktasında hata veriyordu. Mesleksizlik hatası ile karşı karşıyaydım. Sonuçta ben “Bilgisayar Mühendisliği” okumamıştım. Bu şekilde kapsamlı yazılımdan da anlamazdım ve çoktan DB dolmuştu bile. Sunucu ise zaten çoktan ziyaretçiyi kaldırmıyordu bile. Birde üzerine gelirsizlik ekle.
İlgili arama motoru çalışmasının ana ziyaretçi kaynağı Google’ydi. “Arama Motoru” ve “Site Ekle” gibi kelimelerde ilk sırada olmasından kaynaklı bir ziyaretçi akışı vardı ve bu sebeple asla bir geleceğini görmedim. Tak ki şartlar özellikle gider kalemleri karşılayamayacağım seviyeye geldiğinde kapatmak zorunda kaldım.
2. Hata ÜNİVERSİTE VE ODAK NOKTASI
2003 yılında Üniversite’ye kayıt yaptırdığımda aklımda olan tek şey; geleceğin dünyasında ne yaparsam var olabileceğimdi. Bu meşakkatli bir plandı ve zor bir yolculuktu. Çünkü; bir Türk’ün kader akışını değiştirmesi ağır zor süreçler yaşamasına da neden olabilirdi. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği ise o dönem için “Kesin Meslek” grubu içerisindeydi.
İlk yıl Üniversite’nin normal bir seyrinde bitti. RN.com.tr’den Aytaç Aydın ve Altuğ Karaali henüz 2. sınıftayken güzel bir proje anlatmışlardı ve ilgili projede var olmak istediğimi hatırlıyorum. İstanbul / Bahçelievlere ise çoktan taşınmıştık bile. 2005 yılında bir süre Bahçelievlerde çeşitli projeler üzerinde RN.com.tr’de çalışsakta istediğimiz randımanı elde edemedik. Melih Dinar, Kürşat Küçük, Tolga Aytekin ile İstanbul ADCO‘yu açmış yıl ise çoktan 2006 olmuştu bile. Üniversite ise ne alemdeydi kim bilir?
Dijital reklam ajansıydık. SEO ‘da Ben, Web Tasarım’da Melih Dinar, Satış Pazarlama’da Kürşat Küçük, Creative konularda ise Tolga Aytekin. Muhteşem bir ekip, muhteşem yıllar. Yıl ise 2007 olmuştu fakat; üniversite ne alemdeydi, dersler ne olmuştu, sınıf arkadaşlarım ne yapıyordu?
Başarmalıydım.
Hoşgeldin 2008
Turizm Bakanlığı’nda Reklam departmanı müdürü Ahmet Özbekler ve Nejat Ercingöz‘e turizm ve İnternet’i birleştirdiğim projeyi sunarken “Eğer biz bugün harekete geçmezsek Türkiye turizmini biz yönetmeyeceğiz” dediğimi hatırlıyorum. 20 sayfalık projemi çoktan Kultur.gov.tr ‘yi yapan o dönemki Hacettepe Üniversitesi’nde profesör olan Nejat Ercingöz‘e vermiştim bile.
Radyo hala aktifti gelir yoktu. Turkey Tour Tatil Budur alt acentası olmuştu fakat; satışları ayıramamıştık, turzmden de gelir yoktu. Dijital reklam ajansında ise gelen / gider durumu vardı ve kazanç yoktu. Çok ziyaretçi çektiğinde siteleri kapattığım dönemdi. Aktif 50 sitem günlük yüzbinlerce ziyaretçi fakat; gelir kaynağı oluşturulamayan bir dönem.
Başarısız olmak sanırım böyle birşeydi.
Baştan yorumlamalıydım ama gelecek çok belirsizdi. Sınıf Öğretmenliği’ni neden bitirmediğimi sorguladığım dönemlerdi. Kesin meslekti ve sabit bir maaşı vardı. Ticari anlamda elimden geleni ise yapmıştım. Bakanlıklara bile gidip sunum yapmıştım. Savaşımla ilgili en derinlerimde içim rahattı, tüm şartları zorlamıştım. Sınıf Öğretmenliği’ni hiç bir projem ile birleştiremiyor ve hiç bir çalışmamla kesiştiremiyordum. 2011 yılında yapmış olduğum bir Röportaj’da şu soruyu “Neden Öğretmenlik Değilde Turizm?” şöyle cevap vermiştim.
Eğitim alanında varlığımı devam ettirmeyi düşünüyorum. Fakat bunu Sınıf Öğretmeni olarak yapma konusunda kararımı vermedim. Turizmi seviyorum ve bu zamana kadar 1000den fazla makale yazarak milyonlarca insan tarafından okunmasını sağladım. Bu konunun bir sonraki safhası öğretmenlik değil, daha evrensel bir çalışma olarak görüyorum. Fakat öğretmenliği her zaman seveceğim ve kendimi bir öğretmen olarak göreceğim.
2011 Yılı Röportaj
Tekrar öğretmenliğe dönüp, 2011 yılında Sınıf Öğretmenliği diplomamı aldım. Tatil Panosu, Ets Tur ve Tatil Sepeti‘ni tüm bölge aramalarında geçmiş günlük sezon içinde 40.000 sezon dışında ise 4.000 ziyaretçi ortalamasında gitmekteydi.
Proje yine beni çağırıyordu.
Gezi.net ve Tatil.com ile bir çok görüşme gerçekleştirmiş ve anlaşmaya oldukça yakın olmuştuk. KPSS hazırlık fikrinin güçlü varlığı bu kez de KPSS‘ye hazırlık konusunda ağır basmıştı. Tatilpanosu.com ise her zamanki gibi muhteşemdi. Bir turizm firması için yıllık ortalama 1.200.000 TL‘lik bir reklam giderinden kurtarıyordu. Tüm bu karmaşada odak noktamı kaybetmemek ve KPSS kazanmak istiyordum.
Tatil Panosu’nu piyasayı şok edecek bir şekilde kapatmıştım. O dönem aklımda kalan Tatil.com ‘da da kalabilirdim, Tatil Sepeti Reklam Müdürü olarakta kalabilirdim. Diplomam elimdeyken KPSS fikri nedense ağır basıyordu.
6-7 muhteşem teklif vardı ve benim aklımda ise sadece KPSS. Odak noktamı ise kaçırdığım bir dönemdi. Çok seçenekli ve odak noktanın çeşitliliği en hatalı kararı vermeme neden oldu. Tatilpanosu.com ‘u kapatmış ve KPSS kursuna yazılmıştım.
3. Hata – EYLEMSİZLİK HAREKETSİZLİK
İlk kişisel bilgisayarımı almam 2004 yılıydı ve ilk Laptop’u almam ise 2006 yıllarına rastgeldi. Çok sevdiğim abim Cüneyt Özbilen ile hem projelerde hem mevcut çalışmalarımızla bolca kritik ederdik. Bir dönem “Laptop dokunmatik mouse ile smart telefonlarda bulunan ekranları birleştirebilir miyiz?” Çalışması içerisine girdik. Haftalarca sürecek olan bu çalışmada Laptop Dokunmatik Fare sistemini araştırmış ve ekran altına nasıl yerleştireceğimizi düşünmüştük.
Laptop Dokunmatik Faresi Ekran altına yerleşir mi?
Ah keşke bir dokunmatik fare çalışma mantığını bilebilseydik?
O 2-3 hafta süren ve bu kritiği yaptığımız dönemde ki üzücü eylemsizliğimiz…
Kim çılgın hayaller kurmadı ki?
4. Hata – ALANIM DIŞI KONULARDA İLGİSİZLİĞİM
devamı gelecek