Aşk, iş oluşÂ üçlü bilinmeyenli denklemin içerisinde gezinip duruyorum. Kader cizgime baktıgımda o kadar zıt ve farklı bölünmeler görüyorum ki bu beni rahatlatıyor ve meraklandırıyor. Bu bilinmeyenli denklemi çözebilmemiz için ilk önce bilinmeyenli denkelemin formülüne kısaca bakmamız lazım. Aşk = X , İş = Y , Oluş = Z olarak düşündüğümüzde X + Y + Z + A = Ben ( A değeri hayatsal diğer faktörleri içerir ) Ben bu bilinmeyenli denklemde ben sanırım bilinen olgu olarak duruyorum. Olayın temeline iş ile girelim

İş

İş dünyam bugünün işlerini gelecege itelemek ile geçen bir süreçte. Bir kaç iş adamları dernegine üye olmam gerekiyor ama hep ileri tarihlere atıyorum. Aklımda bir kaç tane de Turizm ile alakalı dernege üye olmak var. İnsanlar işi neden yaparlar elbette para için yaparlar fakat az bir kısımıda zevk için yaparlar. Bazılarıda benim gibi yaptıgı işten zevk almak isterler ve zevk alırlar. Şu an benim için iş Projeden daha ileride değil fakat Reklam sektöründen sonra 2 yıl önce girmiş oldugum turizm sektörü meyvelerini vermeye başladı. 10 civarı turizm portalıma 3 Ana Sponsorluk müracatı ve 2 Reklam ajansı başvurusu var. Bu zamana kadar hep kendi Turizm acentamı acayım diye hayaller kurdugumdan mıdır nedir hiç birine olumlu bir cevap veresim gelmiyor.

Yıllarımı reklam sektörüne zaten vermişim hala reklam almak biraz garip geliyor. Bu saatten sonra reklam alan değil reklam veren sıfatında olmak istiyorum. Zaten bu başvurulara bu yüzden hala cevap vermedim. İş konusunda hedeflerimi gerçekleştirememiş olsamda 1 yıl önceki halime göre çok fazla ileri bir seviyedeyim. Bir kaç yıl ilerisine çok umutla bakabiliyorum. Kısaca iş konusu bir değer alacaksa sanırım bu şu dönemlerde + ( artı ) bir değer alır.

Aşk

Ahbe bir anda bu konuya gelince  bir anda nasılda şöyle bir duraksadım. Gönül işlerinde bu zamana kadar genelde başarısız oldum. Hepsi bitti yani şu an görsem çogunu hatırlamam yüzlerini unuttum. Bu komik bir olay aslında ve ilginç bir kuram.  Aşk’ın mazisi bu şekilde işte geldiler ve geçip gittiler.

Günümüze gelecek olursak bu denklemde bilindik teorilerden biriside Aşk’ın tam kendisidir. Sadece nisanda yağan bir kar gibi soğuk soğuk. Kalbim kadar yakın ama dokunamıyacagım kadar da uzak ve çok uzak. İleri günlerde ne olacak çok merak içerisindeyim ciddi anlamda bu denklemde merak duygumu en fazla kabartan olgulardan birisidir.

 [googlevideo]http://video.google.com/videoplay?docid=-7102586892731418659[/googlevideo]

Kendisine bazen çok kızıyorum hatta böyle çok kızıyorum işte çook. Maalesef kızgınlığımı belli edip onu benden uzaklaştırdım. Sonuçta o aynı yolda farklı pencerelere bakıp yolculuğumuza devam ediyoruz. Şeklin böyle olmasını hiç istememiştim ama hep bir geçerli mazeretim vardır. Kendi mazeretlerimi sevmiyorum işte bundan nefret ediyorum.

Kelimelerim aslında kendi şemalini hala aşk konusunda oluşturamadı. Ona kızayım mı yoksa ona ait olan en güzel sözlerimi vereyim bilemedim. İşte bu karmaşada karmakarışıkları oynayan aslında sadece kelimeler ve bu kelimelere şekil bulamayan ben. Denklemde ki aşk bilinmeyeni şu an eksilerde değil onu çok net biliyorum nötrden de fazla artı mı desek ki? Şimdi ortaya şöyle bir şey çıkıyor  ( – , 0 , + ) bu üç olgu haricinde farklı bir yük varmıdır acaba? Fizik kanunlarında elbette bu 3 temel yük haricinde belki farklı bir yükte vardır. Bu temel ögelere bir tane daha ekleyip şeklinide ( â–“ ) bu şekilde belirleyelim. Yani ortada ki aşk bilinmeyeninin aldığı yüklem  ▓ budur. Bu yüklemin ne olabilecegini ilerleyen yazılarda tartışabiliriz.

Oluş

Oluş konusu ise ciddi bir artı yüklemde devam ediyor. Hayatımda ki o karanlık odalar nasılda birer birer aydınlandı ve nasılda güzel bir aydınlık içerisinde. Aslında kendimi bu oluşa verdigimde kendimi çok mükemmel bir konumada getirebilirim. Güzeldi demi ama o konuda da biraz özensiz kalıyorum üzülerek söylüyorum ki biraz eksilerde.

Hayatsal Faktörler

Hayatımın diğer yaşamsal faktörlerini ise yaşayıp gidiyor. Sanırım biraz zayıfladım, şişmansın diyorlardı sanırım artık demezler. (: Genel olarak ise yaşamsal faktörlerde biraz geride kalıyorum. Kendime biraz daha fazla özen göstermem gerekiyor. Değer olarak ise sadece – ‘dir.

Denklemi derleyelim.

+ X â–“ Y – Z – A = Ben
â–“Y = Ben + A + Z – X

Aşkı çözebilmem için kendime yaşamsal faktörlerimi tekrar eklemem, oluş dedigim o esrarengiz olguyu tekrar ekleyip özen göstermem ve İş dedigim o olayların hepsinide kendi hayatımdan çıkartmam lazım. Aşk o zaman belki daha huzurlu ve bilindik bir denklemin gökkuşağında ki mavi rengi olabilir. ( Gökkuşagında mavi varmı bilmiyorum )

Ne istedigimi biliyorum ve üzerinde çalışıyorum sabrım benim her zaman en sevdigim özelligim olmuştur. Bu özelligimi de korumaya devam ediyorum.

Kısacası matematik bir saçmalıktır. Aşkın değeri yoktur. Eksi ve Artı görecelidir. â–“ Onu seviyorum. Bunu biliyorum. Bunu biliyor. Neden aramadı. Mazaret. Haklısın. Anladım.

Sonsuzluğu sevdim.